Caron Butler, NBA kariyerine bir şampiyonluk ve iki All-Star sığdırmış olmasına rağmen kariyeri hiç de bu şekilde ilerlememiş olabilirdi. Hatta şu anda demir parmaklıklar arasında hayatını geçiriyor olabilirdi. Belki de daha kötüsü.
Caron Butler’in ilk işi basketbol değildi. Basketbol oynamak genç yaşlarına gelirken dahi aklında olan bir durum değildi ve birçok basketbolcuda var olan “Bir gün NBA oyuncusu olma” hayalinin ne olduğunu bile bilmiyordu.
1991 yılında, henüz 11 yaşında ailesine destek olmak için çalışmaya başlayan Caron Butler sabaha karşı saat 3’te dağıtılacak gazeteleri toplardı, bisikletiyle sabahın erken saatlerinde gazeteleri ev ev dağıtırdı ve bu işi bittikten sonra kendi deyimiyle “Gerçek işine” giderdi.
O yaşlarda asıl işi kokain satmaktı. Wisconsin eyaletinin Racine isimli 70.000 nüfusluk ufak bir şehrinde yaşayan Butler o dönem uyuşturucu satıcılarının uyguladığı bir taktikte kendisine yer bulmuştu. Küçük çocuklardan polislerin şüphelenmediğini bilen satıcılar bu ufacık bedenlere satmaları gereken uyuşturucuları verirlerdi ve henüz çocuk yaşlardaki bedenler bu uyuşturucuları satardı. Butler da önemli bir kokain satıcısıydı, özellikle de bisikletiyle şehrin birçok yerini bilmesi sayesinde hızlıca istenilen yere uyuşturucuyu götürürdü.
Butler 11 ile 14 yaşları arasında tam 15 defa polis tarafından tutuklandı, yaşı küçük olduğu için salıverildi. Henüz 15 yaşını görmemiş gözleri ise beraber uyuşturucu sattığı birçok çocuk arkadaşının ölümünü gördü. Defalarca sokak çetelerinin çatışması arasında kalmasına rağmen yine de her sabah gazete ve kokain dağıtma rutininden vazgeçmiyordu, çünkü işini yapıyordu. 14 yaşında yine tutuklanıp bir yıl hapse mahkum olan Butler bu esnada şehirden oldukça uzakta olan ıslahevine yerleştirilmişti. Annesi sıklıkla oğlunu ziyaret etmekteydi ve her zaman bir sonraki geleceği günü söylemekteydi.
Bir gün Caron Butler, annesinin söz verdiği günde gelemeyeceğini öğrenince odasına çekilir, ağlamaya başlar, daha önce yapmadığı bir şekilde odasının pencerisinden dışarıya bakar ve aynı ıslahevinde kalan diğer çocukların basketbol oynadığını görür. Zamanla onların arasına katılan Butler bu spordan oldukça zevk almaya başlar. Çok kısa bir süre içerisinde ıslahevinin en iyi oyuncusu haline gelir.
Hapishanedeyken Hristiyanlık dinini öğrenmeye başlayan Butler’in günleri İncil okumak ve basketbol oynamakla geçmeye başlar. Serbest kaldıktan sonra önce okulunu değiştiren Butler, kendi deyimiyle “serseri” arkadaşlarının olduğu okul yerine daha çok Hristiyan dininin ağırlıklı olduğu başka bir okula gider. Bu esnada artık kokain de satmayan Butler kendisine Burger King’de iş bulur.
Hapishaneye gitmeden önce beraber gezdiği ve uyuşturucu sattığı sokak ve okul arkadaşları Butler’ı ne zaman Burger King’de çalışırken görseler onunla dalga geçmeye başlarlar. Bu dalga geçme öyle bir boyut alır ki Butler’in üzerine ketçap sıkılıp patates atmaya kadar uzanır ama Butler her ne olursa olsun soğukkanlılığını yitirmez. Butler zamanla liselerarası basketbol turnuvalarında önemli bir oyuncu olmaya başlar ve üniversitelerin de dikkatini çeker. Gelecek adına hayalleri artık daha parlaktır.
22 Ocak 1998 gecesi Caron Butler’in hayatının en kritik günü olur. Butler, okul antremanından ve işinden çıkıp evine gelmiştir. Akşam yemeğine hazır olurken bir anda ev kapısı sert bir şekile yumruklanmaya başlar.
Üst kattaki odasının pencerisinden aşağıya baktığında onlarca polis memurunun dışarıda olduğunu gören Butler son 1.5 yıldır düzeltmeye başladığı hayatının bir anda tersine döneceği korkusunu yaşar. Aklında “Şimdi eve girecekler, beni kelepçeleyip götürecekler ve bir daha hayatımı düzeltemeyeceğim” düşünceleri geçerken polis içeriye girer. Eve giren ve operasyondan sorumlu olan komiser yardımcısı Rick Geller evde uyuşturucu olduğuna dair ihbar aldıklarını ve ellerinde arama izni olduğunu söyler. Butler, istedikleri gibi evi arayacaklarını, evde herhangi bir uyuşturucu madde bulunmadığını ve bulamayacaklarını anlatır ve içi rahatlar. Ancak evin garajında 15.8 gram crack cocain (taş kokain) bulunur.
Komiser yardımcısı Rick Geller bulunan uyuşturucuyu alıp Caron Butler’a gösterir. Caron Butler’in dünyası yıkılmıştır. Bu maddenin kendisine ait olmadığını anlatmaya çalışır ama bir süre sonra koltuğa çöker ve boşluğa doğru uzun uzun bakar. Bu esnada polis ofisleri işlerinin bir görevi olarak evdekilerin o andaki fotoğraflarını çekmeye başlar. Butler’in boş ve tükenmiş bakışları fotoğraflarda da fazlasıyla belli olur. Komiser yardımcısı Rick Geller komiserinin “Caron’ı tutuklamak için elimizde yeterince delil var, kelepçeleyip götürelim” sözüne karşılık olarak “Sevgili komiserim, Caron’ın gerçekten suçlu olduğuna inanmıyorum” der. Bunun üzerine komiser “En iyi elemanımsın ve sen suçlu olduğuna inanmıyorsan, o zaman bir işlem yapmıyoruz” cevabını verir. Rick Geller ardından Caron Butler’a dönüp “Umarım büyük hata yapmıyorum” der.
Eğer Caron Butler o gece tutuklansaydı, önceki suçları da dahil edilerek en az 10 yıllık hapis cezası alacaktı. Caron Butler 2000 yılında Connecticut Üniversitesi’nde basketbol bursuyla okumaya başlar ve 2002 yılında Miami Heat tarafından 10. sıradan draft edilir. 2008 yılında Caron Butler ile onu serbest bırakan ve artık komiser olan Rick Geller bir hayır gecesinde tekrar karşılaşır. Caron Butler başta yanına gelen polis memurunun kim olduğunu anlamaz ancak Rick Geller kendisini tanıtıp o gece onu serbest bırakan kişi olduğunu hatırlatınca NBA yıldızı gözyaşlarına boğulur. Ardından aralarında yakınlaşma başlar ve çocuklar için yapılan hayır işlerine beraber el atarlar.
Caron Butler şu anda 6 tane Burger King restoranına sahiptir ve çalışanlarının çoğu hayatlarına Caron Butler gibi başlamış ama sonradan yine Caron Butler gibi bembeyaz bir sayfa açan gençlerdir. Butler aynı zamanda çocuklar ve polisler arasındaki iletişimin gelişmesini sağlayan “Çocuklar ve Polisler” projesinin sponsorudur.
“Kazandığım bütün başarılardan beni daha çok mutlu eden şey çocukların gelip “Ben de senin gibi olmak istiyorum, sen yaptıysan ben neden yapamayayım?” demeleridir. Bu beni gerçekten mutlu ediyor. Beni, hayatta çok kötü şeyler yaşamış ama hepsinin üstesinden gelmiş ve onlara yardım eden bir birey olarak görüyorlar. Hepsine elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum. Her biri NBA’de oynayacak diye bir kural yok. Geleceklerini eğitim veya müzik olsun, hangi yönde seçerlerse seçsinler ben hep yanlarındayım. Hayatta yapılacak fazlasıyla güzel işler var. Herkesin hayatında zor zamanlar olur ama bu anlarda kendine sorman gereken soru “Bunun üstesinden nasıl geleceğim” olmalıdır.”
Caron Butler