Dirk Nowitzki – Bir Alman Panzeri Hikayesi

16 yaşındaki genç adamı karşısına alıp sordu: “Dünyanın en iyilerine karşı mı oynamak istersin, yoksa sadece Almanya’da bilinen bir yıldız olmak mı? Eğer ikincisini tercih edersen antreman yapmayı bırakabiliriz, zaten en yeteneklisi oldun bile ama ilk tercihi seçersen her gün çalışmak zorundayız”. Genç Dirk Nowitzki için bu bir kariyer sorusuydu ve o günkü cevabını bugün çok iyi biliyoruz.

Hayata Merhaba

19 Haziran 1978’de Batı Almanya’nın Würzburg kentinde dünyaya gelen Dirk Werner Nowitzki’nin annesi Helga profesyonel basketbolcu ve babası Jorg profesyonel ve ünlü hentbolcüdür. Çocukluğundan itibaren yaşıtlarından 30-50 cm daha uzun olan Dirk nereye gitse bu nedenle sürekli dikkat çekmeye başlar.

Sporcu aileden gelmesi nedeniyle genlerinde spora yönelim hemen başlar ve küçük Dirk Nowitzki hentbol ile tenis oynamaya başlar. Teniste o kadar iyidir ki Alman gençleri arasında üst sıralara ismi çıkar. Ama diğer oyunculardan boyunun uzun olması ve tenisçilerin ondan uzak kalmasıyla arkadaş bulamaması sonrası basketbola yönelir.

Ergenlik

15 yaşında DJK Würzburg altyapısına katılır ve anında eski milli basketbolcu Holger Geschwinder tarafından keşfedilir. Bay Holger bu genç ve uzun adamdan öyle etkilenir ki hemen haftada 2-3 gün beraber çalışma teklifi sunar. Nowitzki’nin ailesi bunu kabul edince hemen bugün bile alışılmışın dışında kabul edilen antremanlar başlar.

Bay Holger genç adamı en fazla şut ve pas antrenmanına sokar. Oyunu iyi oynamak için en önemli olarak bu iki özelliğin gelişmesine önem verir. “Ağırlık çalışmak ve taktik öğrenimi sonra zaten kulüplerde verilecek ve veriliyor, kişisel gelişim en önemlisi” der. Ayrıca Dirk’e kişisel gelişimini tamamlaması için herhangi bir müzik enstrümanı çalmasını ve kitap okumasını önerir, önermekten çok hayatına sokar. Sadece bir yıl sonra girişte yazdığım kariyer sorusuna, Dirk “Dünyanın en iyilerine karşı oynamak istiyorum.” dedikten sonra Bay Holger “O zaman artık her gün çalışmalıyız” der.

DIRK NOWITZKI ve Profesyonel Hayata Giriş

16 yaşında DJK Wülzburg takımının ana kadrosuna katılır. Ama ilk senesi bençte geçer ve takım Alman ikinci liginde orta sıra takımı halindedir yıllardır. Bu sırada Nowitzki’nin dersleri de kötüleşir ve ders notlarını iyileştirmesi adına basketbola çok zaman ayıramaz.

Ancak hemen bir sene sonra 1995-96 sezonunda kendisini belli etmeye başlar. Çift haneli sayılar atar. Daha 17 yaşındayken o dönemin Alman milli takım koçu Dirk Baurmann “Bu genci izledim ve daha şimdiden son 10-15 yılın en büyük Alman yeteneği olduğunu gördüm” demiştir.

1997 yılıında liseyi bitiren Dirk Nowitzki bir yandan 10 aylık mecburi askerlik görevini yapar. Diğer yandan da hafta sonları takımının maçlarını oynar. 28.2 sayı ortalamasıyla sezonu bitirip takımının birinci lige çıkmasına yardımcı olur ve yılın Alman basketbolcusu ödülünü de alır.

DIRK NOWITZKI – CHARLES BARKLEY – SCOTTIE PIPPEN

Dirk Nowitzki’nin ünü artık uluslararası bir hale bürünmüştür. Ve Nike tarafından düzenlenen özel maçlarda Charles Barkley ve o dönem en çok beğendiği Scottie Pippen karşısında maça çıkar.

30 dakikalık bu özel maçta tek parlayan Nowitzki olur ve hatta Barkley üzerinden smaç yapar. Maç sonrası Charles Barkley “Bu çocuk bir deha. Eğer NBA’ye girmek isterse beni arasın” der.  Yine 1998 yılında ve yine Nike tarafından düzenlenen bir maçta Amerikan Yetenekler ve Uluslararası Yetenekler karşılaşır. Dirk Nowitzki maçı 33 sayı ve 14 ribaund ile bitirip yıldızlaşır. Ancak, Amerika takımında yer alan Rashard Lewis ve Al Harrington’dan kimse bahsetmez.

DRAFT

Beklenen olur ve Dirk Nowitzki bütün Amerikan Üniversite tekliflerini geri çevirip 1998 yılında, 20 yaşında NBA Draftına girer. Draft gecesi dokuzuncu sıradan Milwaukee Bucks tarafından seçilir ve Dallas’a aralarında Phoenix’in de olduğu takas paketi karşılığında gönderilir.

Bu paketin içinde Dallas’a Phoenix’ten katılan Steve Nash de vardır. Nowitzki ile Nash ilk tanıştıkları andan itibaren çok yakın arkadaş olurlar. 1998 yılında NBA’de lokavt olur ve Dirk, Almanya’ya dönüp eski takımında 13 maça çıkar.

NBA sezonu başlayınca o kadar zorlanır ki daha çaylak sezonu bitmeden “Almanya’ya geri dönmeyi bile düşündüm, bu basketbol için yetmiyordum” bile demiştir. Ancak Alman disiplinine bağlı kalıp kişisel gelişimini Holger’in dediği gibi yapmaya devam eder. 4 Ocak 2000 yılında Mark Cuban takımı 280milyon dolara satın alır. Yolculuklar için de 46 milyon dolar değerindeki Boeing 757 uçağını da tahsis eder.

Ortamın daha neşeli olması sonrası Dirk’ün de peformansı yükselir. İkinci sezonunda 17.5 sayı ve 6.5 ribaund ortalamaları yakalayıp all star hafta sonunda sophomore takımında yer alır. Aynı zamanda üçlük yarışmasına NBA tarihinde katılan en uzun oyuncu olur.

NBA Kariyeri

Bir sonraki sezon olan 2000-2001 sezonunda Dallas, 1990 yılından sonra ilk defa playoff görürken Stockton ve Malone olan Utah takımını elerler. Ancak sonraki turdan Spurs’e elenirken oynadıkları maçta Dirk hastadır ve Tony Parker’ın darbesiyle dişi de kırılır.

2001 yılında Dirk 6 yıllığına 90milyon dolarlık kontrata imza atar. Bu onu Michael Schumacher’den sonra en çok kazanan ikinci Alman sporcu yapar.

Bu sezonda playoff ikinci turunda Sacramento ile karşılaşırlar. Herkes Dirk Nowitzki-Chris Webber kapışması beklerken Sacramento koçu Nowitzki’yi savunması için Hidayet Türkoğlu’nu görevlendirir. Çünkü Hido’nun çabukluğu ile Nowitzki’nin hareketini azaltmayı düşünür. Eğer Dirk, Hido ile postta karşılaşır ise o zaman da Webber ile ikili oynamaya başlarlarlar. Dallas bu taktiğe cevap veremeyince yine elenirler.

Bu yıllar içerisinde Dirk Nowitzki salonda ne kadar profesyonel olsa da salon dışında gençliğin ve ünlenmenin verdiği etki ile fazlasıyla uçuk kaçık hallerde görüntülenir. Özellikle de en yakın arkadaşı Steve Nash ile maçların olmadığı günlerde ev yerine bar ve gece kulüplerini tercih ederler.

Ancak Nowitzki’nin her parkeye çıkışı büyük profesyonellik ile olur ve yine oyununu oynar. Elbet bu arada ona her şeyi öğreten Holger öğretmeniyle de ara ara görüşmeye devam eder. Holger onun bu gidişatını görmekte olup çevresini, arkadaşlarını ve hatta gerekirse takımını değiştirmesini öğütler ama Nowitzki hiçbirini yapmaz.

Elinde olmasa da ilk değişim 2004 yılında en yakın arkadaşı Steve Nash’in Phoenix’e geri dönmesiyle başlar. Steve Nash onun hem salonda hem de salon dışında en yakın arkadaşıdır ama en önemlisi Nash ile beraber olmak eğlence yanında oyununu da yüksek tutmasını yardımcı olmaktadır.

Çaylak sezonundan itibaren çalıştığı Don Nelson ile de yollar ayrılır ve takımın başına yardımcı Avery Johnson geçer. Bu sezonun sonunda yine playofflara kalırlar, kadrosunda Tracy McGrady ve Yao Ming olan Houston’ı elerler ama bir sonraki turda Steve Nash’in önderliğindeki Suns’a elenirler.

NBA Finali

2005-06 sezonunda ise artık NBA finali gelir Dallas için. Ve karşılarında Shaquille O’Neal ile Dwyane Wade’in olduğu Miami Heat vardır. İlk iki maçı Dallas kazanır ve üçüncü maçta 15 sayı öndeyken kaybederler. Durum 2-1 olduktan sonra Nowitzki kalan üç maçta baskıyı kaldıramaz, kendisinden çok fazla vermek ister ama bu üç maç sonunda 55’te 20 şut isabetiyle oynayınca şampiyon da Miami olur.

2006-07 sezonunda Nowitzki %50.2 gibi bir şut isabetiyle oynar, 24.6 sayı ve 8.9 ribaund ortalamalarıyla sezonu bitirir. Dallas da normal sezonda 67 galibiyet alır ancak Golden State Warriors’a playoffun ilk turunda elenirler. Nowitzki bu elenme için kendini suçlayıp, kötü olduğunu kabul eder.

Dirk Nowitzki 2006-07 sezonunda MVP ödülünü almış olsa da ilk turda elenmenin ardından kafasını dağıtmak için yine dışarılarda olur ve bu defa çok yanlış arkadaşlıklar kurmaya başlar. Bu sırada oluşmaya başlayan çevresinin sonunda onu iki yıl sonra hayatının en kötü günlerini yaşatacak arkadaşlıklar da kurmaya başlar.

Hayat öğretmeni Holger ile yine görüşür ve Holger ona yine çevresini değiştirmesini ve onu en çok bunun etkilediğini söyler, onun arkadaşlarına ve oluşan yaşamına bakarak. Dirk aynı ortamda kalır ama Holger bu andan itibaren bir şeylerin ters gittiğini ve her şeyin Dirk’ün kontrolü altında olmadığını anlar.

2007-08 sezonunda Jason Kidd takıma katılır ve playoff ilk turunda Chris Paul’ün yıldızlaştığı New Orleans’a elenirler. 2008-09 sezonunda ise playoffta ilk turda Spurs’u elerler ama bir sonraki tur Denver’a elenirler bu playoff serisinde Dirk Nowitzki’nin kafası bambaşka bir yerdedir.

Bütün Hayat Sil Baştan – Bir Dolandırıcı ile Evlenmek

Dirk Nowitzki, kız arkadaşı Christian Trevino’ya evlenme teklifi eder ve çift 18 Temmuz 2009 gününe gün alır. Yıllardır beraber olan arkadaşlıkları ve son 8 ayı da beraber yaşamaları sonrası bu beraberliğin evlilik ile bitmesi en büyük mutluluktur. Ancak öğretmen Holger’in bir süredir yaptığı araştırmalar sonuçlarını verir.

Holger bir gün karşısına Dirk Nowitzki’yi karşısına alır. 4 saat boyunca yerinden kıpırdamadan dedektiflerle beraber eşi Christian Trevino hakkında yaptığı araştırmayı anlatır. İlk olarak Christian Trevino sahte bir isimdir ve kadının gerçek ismi Crystal Ann Taylor’dur. Dirk onun Brezilya’dan geldiğini bilmektedir çünkü sevgilisi öyle anlatmıştır ama aslında Saint Louis doğumludur ve Güney Amerika ile alakası yoktur.

Aynı zamanda polis tarafından hırsızlık ve evrakta sahtecilik suçlarıyla aranmaktadır. Nowitzki’nin dünyası başına yıkılır, 2.13 metre boyundaki sarışın adamın gözlerinden yaşlar durmaz. Hayat seçimlerindeki yanlışlarını gözden geçirir ve 31 yaşında her şeye sahipken sil baştan tekrar yeni bir yaşama yön vermesi gerektiğine karar verir.

Yeniden Doğuş

2009-10 sezonunda takıma Shawn Marion ve Caron Butler katılınca özellikle savunmada daha da oturaklı olurlar ancak playoff ilk turunda elenirler. 2010-11 sezonu için takıma Tyson Chandler katılır ve onun katılmasıyla hem boyalı alandaki savunma hem de ribaund alımındaki artış zirve yapar.

Playoffların ilk turunda Portland’ı eleyen Dallas, bir sonraki turda da son şampiyon Lakers’ı dört maçta eleyip süpürmüş olur. Konferans finalinde ise genç isimler Kevin Durant ve Russell Westbrook’un başını çektiği Oklahoma City ile karşılaşırlar ve beş maç sonunda 4-1 ile tecrübeli isimler, gençleri eleyip NBA finaline yükselir.

NBA finalinde ise karşılarında yine Miami Heat vardır ve Miami Heat takımı sezon öncesi Dwyane Wade’in yanına LeBron James ve Chris Bosh’ı eklemiştir. Finalin de en büyük favorisi Miami olmuştur bile. Henüz kaybedilen ilk maçta Nowitzki’nin parmağında sinir yırtılır ama oyuncu bunun büyük bir sorun olmadığını söyler.

Dallas ikinci maçı 88-73 kazanırken Dallas’ın savunmasının bu seride en önemli unsur olacağı gözükür. Üçüncü maçı Miami 88-86 kazanır ve Dirk son şutu kaçıran isimdir. Dördüncü maça Nowitzki 38 derece ateşle çıkar ama 21 sayıyla takımının en skoreri olup maçın da 86-83 kazanılmasında yardımcı olur ve seri 2-2’ye gelir.

Şampiyonluk ve MVP DIRK NOWITZKI

Beşinci maçı Dallas 112-103 kazanırken Dirk 29 sayı atar. Miami’deki altıncı maçta Miami tamamen Nowitzki’ye odaklanır ancak Jason Terry 27 sayıyla takımı sırtlar, Dallas 105-95 kazanıp şampiyon olur ve Dirk Nowitzki finalların MVP’si seçilir. 33 yaşında kariyerinin zirvesini yakalayan Nowitzki’nin teşekkür ettiği ilk insanlardan biri olur Holger.

2011-2019 arasında takımıyla aynı yüksek başarıyı yakalayamasa da Dirk Nowitzki herkesin taktir ettiği ve örnek aldığı bir basketbolcu haline gelir. Özellikle de 2016 yılından itibaren her sezona basketbolu bırakma düşüncesiyle başlayan Nowitzki 2018-19 sezonunda NBA’deki 19. yılını oynayıp kariyerini noktalar.

14 defa all star olan Dirk Nowitzki özellikle tek ayak üzerinden attığı fadeaway şut ile sadece NBA’de değil dünya basketboluna da imzasını bırakır. Bu şut hareketi Abdul Jabbar’ın hook atışından sonra durdurulamayan ikinci şut hareketi olur. Öyle ki yıllar içerisinde Kobe Bryant ve LeBron James gibi isimler bu hareketi kendi oyunlarına daha çok eklerler.

MVP ödülünü alan ilk Avrupalı olan Nowitzki aynı zamanda Alman milli takım formasıyla da 2002 yılında dünya üçüncülüğü ve 2005 yılında avrupa ikinciliği kazanmıştır. 2012 yılında Jessica Olsen ile evlenen Nowitzki bu defa daha sakin hayatı seçen, özel hayatı gözler önünde yaşamayan bir birliktelik kurmuş olup üç çocuk babası olmuştur.

Bizim dönemimizin gördüğü en yetenekli ve en saygın oyuncularından bir olandı Dirk Nowitzki. Gözlerinin önüne düşen saçlarıyla yaptığı fadeaway şutlar yıllar boyunca hiç çıkmayacak gözlerimizin önünden ve ne mutlu bize ki böyle bir insanı izleyebilme fırsatını elde ettik.