NBA 2015-2016 Sezonu Batı Konferansı Öngörünümü

NBA-Western

Dallas Mavericks
NBA batı konferansının hep gözönündeki takımı Dallas sezon öncesi tam bir transfer komedyası yaşadı. Önce DeAndre Jordan’ın takıma katılacağını açıkladılar, sonra Jordan geliyor diye gelmeyi kabul eden Wesley Matthews ile de anlaşmaya vardılar ancak sonra DeAndre Jordan söz verse de imza atmaktan vazgeçti, Jordan vazgeçince Wesley Matthews da imza atmayacağını söyledi ama Mark Cuban iki utancı aynı anda yaşatmamak için ne yapıp edip Matthews’i takıma katılması için ikna etti. Tyson Chandler’ın ayrılmasıyla o bölgeyi DeAndre Jordan ile doldurmak isteyen ama planı tutmayan Dallas bu sezon pivotta Zaza Pachulia, Dalembert ve McGee ile boy gösterecek, çok da güven verici değil. Dirk Nowitzki artık eski formundan biraz daha da uzaklaşacak yaşsal nedenler yüzünden. Deron Williams katıldı ama kendisi Utah günlerinden çok uzakta. Parsons çok iyi bir şutör ve bu sezon Dallas’a daha çok katkı yapacaktır. Wesley Matthews zorla geldi ama hücumda kesinlikle Dallas’ın sistemine uyacaktır. Aslında bir bakınca Deron Williams, Wesley Matthews, Parsons ve Nowitzki ile maça başlayan, yedekten Barea, Felton ve Devin Harris gibi isimleri getiren bir takımın her maç 100 sayı üstüne çıkması çok doğal olur ancak yine bu isimlere bakınca her maç 100 sayı üzerinde yemeleri de çok doğal olacak. Minnesota, Portland, Lakers, Denver, Phoenix ve Utah gibi takımların önüne geçebilme uğraşları başarılı olursa bu sezon Dallas playoff görebilir ucundan.

Denver Nuggets
Playoff görmeleri zor, son iki içinde olmazlarsa bile başarı sayılabilir. Gallinari, Faried ve Wilson Chandler takımın temel taşları ama şu ana kadar maç kazandıran, maç döndüren, takımı sürükleyen isimler olamadılar. Heyecan verici olan draft gecesi 7. sıradan çaylak Emmanuel Mudiay. 19 yaşındaki Kongolu oyuncu ABD’de büyüdükten sonra Çin’de 18 sayı, 6.3 assist ve 5.9 ribaund ortalamaları tutturunca keşfedildi ve gencecik yaşta NBA parkelerinin yolunu tuttu. Şutu, penetresi, top paylaşımı, atletizmi, gücü ve hızı tam da Denver’in yüksek tempolu oyununa yakışacak cinsten. 19 yaşındaki biri için övgü dolu sözler henüz erken gibi ama şimdiden yıldız adayı olmasının nedeni de bu özelliklerin hepsine genç yaşta sahip olması. Tek sorunu bilek sakatlığı, eğer tekrarlamazsa Mudiay en iyi çaylak ödülünün şimdiden adaylarından. Denver’in en heyecan verici yeri Mudiay, o kadar.

Golden State Warriors
Son şampiyon geçen sezonu keyifli oynayarak, zevk vererek, takım olmaktan bir an bile kopmadan geçirerek Stephen Curry önderliğinde zirveye çıktı. Şampiyonluğu korumak şampiyon olmaktan daha zordur. Bu sezon üzerlerinde hafif de olsa bir şampiyonluk baskısı olacak, her kötü oyunda, her oyundan düşüşte bu defa şampiyona yakışmadı olarak gözükecek, oysa geçen sezon kötü olsa da oyun normaldi ama şampiyonsanız hatalar daha çok göze batar. Yalnız Golden State’te durum biraz daha farklı olabilir, zira taraftar yıllar sonra gelen başarı bir daha tekrarlanmasa da alçak gönüllü, takım oyuncuları birbirlerini seviyor ve bu oyuncular oyundan zevk alıyor. Finallerin MVP’si seçilen Iguodala mesela yedekten gelen bir oyuncu ve bunu hiç de dert etmedi, belki içinde eder ama sahada veya sözlerine bunu hiç yansıtmadı. Şampiyon kadronun temeli korundu, hatta ayrılan David Lee’nin yerine daha savaşçı olan Jason Thompson katıldı ki bu da takımı daha dirençli yapmakta boyalı alanda. Steve Kerr ameliyatı yüzünden sezon öncesi hazırlık kampında yok, sezon başında takıma geri dönebilir, yardımcısı perde arkasındaki isim Alvin Gentry ise New Orleans Hornets’ın koçu oldu, takımın başında şu anda iki sezon önce basketbol oynayan 35 yaşındaki Luke Walton var. Takım nasıl oynayacağını bildiği için Steve Kerr gelene kadar az sorun olacaktır ama uzun vadede, normal sezon sonunda geçen sezondaki gibi 67 galibiyeti bulamayabilirler. Batıda Spurs güçlendi, Thunder’da sakatlar iyileşti ve nokta atışıyla iyi oyuncular eklediler, Houston daha gürültülü geliyor, New Orleans önemli atılımlar yapıyor. Bu takımların arasından çıkıp konferans finalini görmek geçen sezona göre daha zor.

Houston Rockets
James Harden ve Dwight Howard. Sadece bu iki oyuncunun varlığı bile herhangi bir takımın playoff görmesi için yeter. Yanlarında Ariza gibi iyi savunmacı ama savunma yapmasına gerek duyulmadığında iyi bir hücumcu var. Rakibin önemli skorerlerini kilitleyen Beverley var. Her maçta ismine önemli işler yazdıran Terrence Jones var. Bu sezon Ty Lawson’ın katılması çok büyük bir avantaj. Sayı ve assist yönünde double-double yapacağı fazlasıyla maç olacaktır. Corey Brewer’ın hücumdaki atletizmi ve savunmada zaman zaman ortaya çıkan hırsı Houston’ın en büyük avantajı. Motiejunas çok önemli bir yedek Howard’ın ardından. Geçen sezonu ikinci sırada bitirdiler, batı konferansı finalinde Golden State’e yenildiler. Batıda playoff için ilk dört sıranın en önemli adayılar ama konferans finali batıda bu sezon hiç de kolay değil.

Los Angeles Clippers
Geçen sezonu üçüncü sırada bitirdikten sonra playoff ilk turunda Spurs’i geçerek büyük bir hızla ilerlerken Houston’a çarparak yarı finalde elenmişlerdi. Sezon öncesi DeAndre Jordan’ı kaybetme noktasına geldiler ancak oyuncu son anda Dallas’a imza atmaktan vazgeçince boyalı alandaki Griffin-Jordan çifti bozulmamış oldu. Takımda Chris Paul, Reddick, Jamal Crawford, Blake Griffin ve Jordan sabit durarak geçen sezonkine benzer bir takım izleteceklerinin izlenimlerini veriyorlar. Paul Pierce’in gelişi tamamen koç Doc Rivers’ın özel isteğiyle olmuş durumda ve önemli bir tecrübe ve sayı katkısı olacaktır. Ayrıca çok iyi bir Indiana sezonundan sonra çok kötü bir Charlotte sezonu geçiren Lance Stephenson bu sezon üzerinde çok yük olmadan daha rahat oynayarak takımına katkı yapmaya aday. Hücum yönü yine çok güçlü bir takım var önümüzde, çok yetenekli oyuncuları var ama konferans yarı finali görmeleri bu sezon başarı sayılabilir, çünkü savunma dirençlerinin düşüklüğü ve kırılma anlarındaki eksikleri sabit kalmış durumda.

Los Angeles Lakers
Kobe iyileşti, güzel ama son iki sezonu doğru düzgün oynamadan geçirdi, yaşı ilerledi ve maç içindeki dayanıklılığıyla ilgili soru işaretleri daha da artmış durumda. Kobe kendisinin süperstarlığını ispatlayacak oyunlar oynayacaktır arada ama takımın geri kalanında çok fazla ışık yok. Parlaması muhtemel D’Angelo Russell var draft gecesi 2. sıradan seçilen ve Kobe ile Nick Young’ın olduğu hücuma sayılarla katkı yapması yüksek ihtimal. Yetenekli bir skorer olan ama canı istediğinde sayı atan Lou Williams iyi süreler alırsa Lakers’in hücumunu daha da güçlendirecek. Boyalı alana Roy Hibbert ve Brandan Bass katkısı yapıldı ve bu konuda geçen sezona göre daha sağlam adım attılar, Ron Artest, pardon, Metta World Peace geri geldi. Lakers bu sezon da çok dağınık bir görüntü çiziyor, Kobe dışında güvenilecek bir isim yok ve biz Lakers’tan bahsederken söze Kobe ile başlayıp Kobe ile bitiriyorsak takımın playoff adına takım olması gerçekleşmemiş demektir.

Memphis Grizzlies
Mike Conley’in oyun kuruculuğunda, boyalı alanda Zach Randolph ve Marc Gasol. Bu 3 isim size galibiyetler getirir, playoff getirir ama sonrası gelmez. Memphis’in en büyük sorunu olan hücum yine iyi savunmalar yaparak arka plana itilmeye çalışılacak ama yine yeniden yeterli olmayacak playoff sonrasına. Çok takımı yoracaklar, çok takıma çokça ter döktürecekler ancak tek bir skorer dahi takıma katmamaları onların en büyük dezavantajı olacak bu sezonda. Wesley Matthews boşa çıkmışken değerlendirseler müthiş bir ekleme olurdu, değerlendirmediler.Ama o sıralar akılları Marc Gasol’un takımda kalıp kalmamasıyla çok meşguldu, Mike Conley ikna etti yakın arkadaşını. Brandan Wright boyalı alan yedeği olarak iyi bir katkı sağlayacaktır, Matt Barnes da takımın defans temeline iyi oturacağı gibi eksik olan üç sayı çizgisiden basket bulmayı en azından biraz düzeltecektir. Jeff Green, ocak ayında takıma katıldıktan sonra 13.1 sayı ortalaması tutturmuş ve bu sezon da takımda kalmaya devam etmekte ki bu Memphis’in hücumuna nefes aldırmakta. Playoff yine muhtemel ve playoff sonrasında elenmek yine muhtemel.

Minnesota Timberwolves
Draft gecesi 1. sıradan Karl-Anthony Towns’ı seçen Minnesota bu tercihini yaparken oyuncunun savunma potansiyelini düşündü, o yüzden herkes Jahlil Okafor’un seçilmesini beklerken Minnesota çok da beklenmeyen bir seçim yaptı. Son sezonlarda Ricky Rubio, Andrew Wiggins ve Zach LaVine gibi isimleri ekleyen Minnesota draft gecesindeki ilk sıra seçimi dışında Bjelica, Andre Miller ve Tayshaun Prince gibi isimleri de kadroya kattı. Pekovic şarjı full olduğunda durdurulamayan bir pivot olabiliyor çoğu maçta. Kevin Garnett ve Kevin Martin’in de varlığı takımı tam bir gençler ve tecrübeliler karmasına çevirdi. Güzel bir karma oldu. 1995-2005 arasında takımın koçu olan Saunders artık takımın başkanı ve bu sezon takımın da koçu olması planlaıyordu. Ancak kanser tedavisi nedeniyle takımın başında bu sezon koç olarak çıkamayacak. Takımın başında Sam Mitchell’i göreceğiz. Minnesota geçen sezon aldığı 16 galibiyetle ligin en kötü takımı olmuştu. Bu sezon ligin en kötü takımı olmayacaklardır, bu kadroyla batıda en dipte yer almayacaklardır ama batıda playoff görmek için 45 galibiyetin üstüne çıkmak demek geçen sezon kazandıklarının 3 katı kazanmak demek, elbet imkansız değil ama zor.

New Orleans Pelicans
Anthony Davis, 22 yaşında, gelecek sezondan başlamak üzere 5 yıllığına 145 milyon dolarlık sözleşmeyle NBA tarihinin en yüksek rakamlı kağıdının altına imzasını attı. New Orleans, takımı onun etrafında kurmakta ve kendisi şimdiden zaten bir NBA yıldızı olmuş durumda. Hücumu ve defansıyla komple bir yetenek olan Anthony Davis genç yaşına rağmen 3 sezonluk NBA tecrübesi yaşadı, 1 sezonluk playoff tecrübesi edindi, 2 kez allstar oldu, geçen sezon ligin en iyi takımına seçildi, son 2 sezondur ligin blok kralı oldu, milli takım ile olimpiyat ve dünya şampiyonlukları kazandı. Bunlar sadece son 3 yılda kariyerine yazdığı başarılar ve sakatlık yakasına bulaşmazsa önünde en az 10 yıllık en üst seviyede oynayabileceği parlak bir kariyer onu bekliyor. Bu sezon Ömer Aşık ile boyalı alanda daha çok anlaşacaklardır ve Ömer Aşık da geçen sezona göre daha iyi bir sene geçirecektir. Eric Gordon, Jrue Holiday ve Tyreke Evans eğer sakatlanmadan sezonunun büyük bir bölümünü oynayabilirlerse rakip takımların savunma yaparken başı ve ayakları çok ağıracaktır. Yetmedi, Ryan Anderson en korkulan 4 numaralı oyuncu, rakip 4 numaraların savunmak istemedikleri, çok hareketli ve her yerden şut atabilen, attığını da baskete çeviren olması Pelicans’ı daha da güçlendiriyor. Bu oyuncular geçen sezonu yine bir arada geçirdiler bu sezon birbirlerini daha iyi tanıyorlar ve sezona hepsi sağlıklı başlıyor. Daha da yetmedi, çok iyi bir hücum koçu olan ve son şampiyon Golden State Warriors’ın hücum taktiklerini veren Alvin Gentry takımın başına geldi ve kendisi “Bu takım şampiyon olacak” dedi, belki bu sezon değil ama bu oyuncularla önümüzdeki sezonlarda şampiyonluk çok büyük bir hayal değil. New Orleans Pelicans bu sezon hücumda daha organize olacak, sahaya daha iyi yayılıp daha çok topu çevirecek ve savunmada daha da dirençli olacak. Geçen sezon 8. sıradan 45 galibiyetle girdikleri playofflara bu sezon 55 civarı galibiyetle girerlerse hiç sürpriz olmaz,sağlıklı kalırlarsa olur bu iş. Şampiyonluk? Biraz daha tecrübe, o da olur.

Oklahoma City Thunder
Kevin Durant ve Russell Westbrook. Durdurulması imkansız iki oyuncu. Durdurulması imkansız iki oyuncuya karşı oynarken elinizdeki tek şans onların kötü günlerinde olması olur. Bu iki oyuncunun bir arada oynadığı her maç rakiplere çok büyük sıkıntılar yaşatacak. Takımın en büyük sorunu bu iki ismin aynı anda sağlıklı olamaması. Son iki sezonda bu ikili tam 107 maçta bir arada olamadı, ya ikisinden bir vardı sahada, ya da ikisi de yoktu. Durant’ın çok ciddi sakatlıktan geliyor olması küçük de olsa soru işareti yaratıyor. İlk 5 başladığı zaman hücumda konuşan Enes Kanter ise takımın uzun süredir eksik olduğu pivottan sayı bulmak eksikliğini giderecek. Her sezon üstüne katan Serge İbaka bu sezon da takımın en güvenilen ismi ve bu iki isim de boyalı alanda rakipleri korkutmaya aday. Hücumun durduğu anlarda Dion Waiters, DJ Augustin, Anthony Morrow ve hatta Kyle Singler gibi isimler mevcut. Batı sıralamasında ilk dördü zorlarlar ama en büyük soru işareti ise takımın çaylak koçu Billy Donovan üzerinde olacak. Donovan hücumda farklı setleri ve varyasyonları denemeyi seven bir koç ve takımda da buna çok yatkın bir kadro var. Sağlıklı bir Thunder geçen sezon 45 galibiyet almasına rağmen kaçırdığı playofflara bu sezon ilk 6 sıradan giremezse sürpriz olur.

Phoenix Suns
Sezon öncesini oldukça hareketli geçirdiler. Morris ikizlerden Marcus ayrıldıktan sonra Markieff de ayrılmak istediğini takıma iletti. Yönetim kabul etmedi ve Markieff’in morali bozuldu, sezon içerisinde işler iyi gitmezse sorun büyüyebilir. 33 yaşındaki Tyson Chandler ile 4 yıllığına 52 milyon dolarlık gibi yüksek bir sözleşme imzaladılar. Chandler takıma savuma gücü katacak şüphesiz, bunun yanında ateşleyici bir hırs da katacak ama Suns’ın çok yükseklere çıkmasına çok da katkı sağlayacak bir güç değil. Eric Bledsoe ve Brandon Knight çok iyi kısalar ve her ikisi de içeriye girip oynamayı çok seviyor. Bu şekilde iyi de sayı atıyorlar ama her ikisi de birbirleriyle oynamayı öğrenmek öğrenmek zorunda, ayrıca takıma da topu dağıtmayı iyi yapmalılar çünkü Teletovic ve Meems gibi iyi şutörler de eklendi takıma. Ayrıca draft gecesi 13. sıradan seçilen Devin Booker sahanın her yerinden şut atabilen bir isim. Şutçu ve hücumcu bir takım, hızlı oynayacaklar, çok atacaklar geçen sezon 102.4 sayı attıkları gibi ama yine geçen sezon gibi attıklarından çok yerlerse maç başına 103.3 ile bu sezonu da geçen sezonkine benzer bir şekilde bitirirler.

Portland Trail Blazers
Yeni sezon öncesi en büyük ve en önemli kayıpları veren takım. LaMarcus Alridge gitti, Batum gitti, Wesley Matthews gitti, Robin Lopez gitti. İlk beşten 4 oyuncu gitti. Bu sezondan itibaren takımı Damian Lillard etrafında kuracaklar. Lillard’ın hücumuna yardım edecek isim Gerald Henderson olacak. Ancak sadece bu iki isim üzerinde hücumu şimdilik öngörebiliyoruz ki Henderson ne kadar süre alır bilemiyoruz. Geçen sezon 4. sıradan playoff görmelerinin ardından bu sezonu batıda 14. sırada bitirmeleri bu kadroyla sürpriz değil olağan olur. Portland’taki maçlarda seyirci yine gürültü yapıp takımı ateşleyerek rakibi korkutmaya çalışacak ama Lillard etrafında başka güvenilecek isim yok ki!

Sacramento Kings
Yetenekli ama sorunlu oyuncuların toplandığı bir takım oldular. DeMarcus Cousins’in dertleri ve egosuyla uğraşırken şimdi de artık iyice başına buyruk oynayan Rajon Rondo’yu kattılar. Her ikisi de çok iyi yetenek ve maç içinde akılları sadece oynamak olsa Sacramento çok can yakar. Çünkü takımda daha Rudy Gay gibi bir isim var ve geçen sezonki 12.1 sayı ortalamasını bu sezon 15 üzerine çıkarmaya aday Ben McLemore da mevcut. Darren Collison’ın hücumda çift haneli katkılar yapacağı şüphesiz eğer bencilliğini çok yukarı çekmezse, yeni gelenlerden Belinelli ve Koufos da takım oyunu oynamanın bilinciyle oyunu disiplin içinde tutmaya çalışırlar. Draft gecesi 6. sıradan seçtikleri Willie Cauley-Stein boyalı alanda çok iyi bir savunma gücü olacak. Yer tutması ve bloklaması şimdiden gelişen genç ismin hücumunu da geliştirmesi durumunda kısa sürede çift taraflı basketboluyla iyi bir yeteneğe dönüşmesi şüphesiz ama bu kadroda o kadar çok hücumcu var ki kendisinin ilk işi savunma ve ribaund olacak. Sacramento eğer takım içinde disiplini sağlayabilirse yeni koç George Karl’ın oynatmaktan çok hoşlandığı tempolu basketbolla playoffu dahi zorlayabilecek konuma gelir.

San Antonio Spurs
San Antonio Spurs sezon öncesi bu sezona kadar yapmadığı bir iş yaparak bu defa parayı cebinden çıkardı ve önemli isimleri kadroya kattı. Öncelikle LaMarcus Alridge’in katılımı şüphesiz çok büyük fayda sağlayacak. Hem hücum hem de savunmada oyundan düşmeyen, savaşan ve tam da koç Gregg Popovich’in istediği takım oyucusu olma özelliklerine fazlasiyla sahip olan Alridge’in elinde şampiyon olabileceği bir takımda oynamanın avantajı ve yüksek morali var. Yine boyalı alana tecrübe, savunma ve ribaund katkısı yapacak olan David West’in eklenmesi Spurs’ün boyalı alanını adeta girilmez bölge yapmış durumda. Bu iki isim dışında Tim Duncan ve Boris Diaw da var. Yeni gelenlerden Jimmer Freddete eski takımlarında çok iyi kullanılamayan iyi bir takım oyuncusu, iyi bir şutu var ve savunması da kötü sayılmaz. Popovich elindeki oyunculardan maksimum verim elde edebilen bir koç olduğundan Fredette kendisii bulacaktır burada, hazır da Ginobili yaşlanmışken. Kawhi Leonard artık takımın önemli bir yıldızı haline geldi ve geçen sezonki 16.5 sayı ve 7.2 ribaund ortalamalarını daha yukarıya çekerse hiç şaşırmamalı. Spurs, Popovich ile beraber her sezon şampiyonluk adayı ve bu sezon bu adaylığa daha üstten girmiş durumdalar.

Utah Jazz
Favors her sezon gelişen, gelişirken hücumu ve savunması üzerie daha da çok çalışan, 24 yaşında olmasına rağmen 6 sezonluk tecrübeye sahip olan önemli bir oyuncu. Boyalı alanda yanında çok iyi bir savunmacı olan, hem tuttuğu adamı hem de kendi bölgesini çok iyi kapatan 23 yaşındaki Rudy Gobert var. Bu iki ismin de önünde daha parlak bir gelecek var. Takımın small forward pozisyonunda 25 yaşındaki Gordon Hayward geçen sezonu 19.3 sayı ortalamasıyla bitirmişken bir önceki sezon ortalamasının üstüne 3.1 sayı eklemiş olmasının yanında savunmasıyla da öne çıkan bir isim. 22 yaşındaki point guard Trey Burke ilk iki sezonunda da 12.8 sayı ortalaması tutturdu ve hala var olan potansiyelini tamamen sahaya yansıtamamış durumda olan yetenekli bir isim. Takımın skor adına bu sezon önemli işler beklediği 24 yaşındaki Alec Burks ise geçen sezonki sakatlığından kurtulmuş durumda lige başlıyor ve 15 sayıların üzerine her maç çıkabilecek bir yeteneğe sahip. Bu beş oyuncu Utah’ın ilk beşi ve hepsi de henüz 26 yaşlarını görmemiş durumdalar. Birbirleriyle oynayarak hem birbirleriyle oynamanın alışkanlığını elde ettiler hem de beraber tecrübe kazanıyorlar. Dante Exum’un sakatlığı takımın kısa oyuncu rotasyonuna biraz darbe verdi. Draft gecesi 12. sıradan seçilen Trey Lyles ise boyalı alanda Favors’ın önemli bir yedeği olacak ki 3 numara oynamışlığı da olması zaman zaman onu bölgede de görmemize neden olabilir. Geçen sezon 38 galibiyet elde eden kadro bu sezon bunun üzerine çıkmaya çalışacak, özellikle de Utah’taki maçlar konuk takımlar için çok kolay geçmeyecek.

twitter.com/cnrdzh

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir