Kahve Saklama ve Koruma Yöntemleri

‘Nosce Te Ipsum’ veya ‘Temet Nosce’ yani ‘Kendini Bil’ deyimi Antik Yunan aforizmasından doğup bugüne kadar gelmiştir. Demek ister ki kendini tanı; duygularını, alışkanlıklarını, önyargılarını, anılarını hepsini topla, yaşadıkların deneyimin olsun ve olaylar karşısında nasıl davranacağını bil, hayatın kendisi ol. Kahveyi de sadece anlık bir içim olarak görmemek lazım, tanımak lazım, kahveyi bilmek lazım, nasıl alacağını,nasıl koruyacağını ve en önemlisi  kahve saklama kurallarını bilmek lazım.

Kahveyi en taze haliyle evimizde içmek istiyorsak ilk kural kahvenin marketten alınmamasıdır. Eğer ki sıcak suyla karıştırılıp içilen o hazır kahvelerden içiyorsanız bu cümle bittikten sonra sayfayı yüzüme kapatıp kendinize zarar vermeye devam edebilirsiniz.

Kahve Alırken Nelere Dikkat Etmeliyim?

Kahve alınırken de çekirdekleriyle alınması gerekir. Hazır çekilmiş kahve alırsanız o zaten bütün aromasını yitirmiştir, kahve aldığınızda çektirirseniz size sadece o anda güzel bir aroma verir ama zaten birkaç saat içinde o da biter.

Evde kahvenizi yapacak aletleriniz varsa elbette öğütücü de olmalı. Piyasadaki onlarca öğütücüden birini alabilirsiniz, birçoğu zaten espresso için kahveyi iyi kötü hazırlar, cafeteire (French press) ve aeropress öğütmeleri için daha iyi öğütücüler gerekebilir biraz paraya kıyarak, Türk Kahvesi öğütmek için de kol kası yapan el öğütücüsü ev için en idealidir.

Makinemiz var, öğütücü de var, peki kahve çekirdeklerini nasıl seçelim ve saklayalım da en taze haliyle etrafımıza kokuyu salırken bize de en güzel tatları yaşatsın?

Kahvenin Kavrulma Tarihi Neden Önemli?

Kahve çekirdeklerini alırken en önemli özellik kavrulma tarihidir. Herhangi bir yerden herhangi bir gıda maddesini alırken son kullanma tarihine bakarsınız ama kahve için son kullanma değil kavrulma tarihidir en önemli olan. Yani kavrulma makinesine yeşil çekirdek olarak girip içilecek kahve çekirdeği kıvamını aldığı tarihtir bizim kahve çekirdeklerini alırken dikkat etmemiz gereken.

Eğer evde kavurmaya başladıysanız kahve çekirdeğini o zaman yazının bundan sonraki kısımları size sıkıcı gelebilir, çünkü okuyacağınızı zaten biliyorsunuz demektir.

Marketlerde satılan kahve çekirdeklerinde son kullanma tarihi yazar, geçiniz efendim. Üzerinde yeşil beyaz denizkızı sembolü olan en bilinen kahve zincirinin kahve çekirdeklerini alırken de son kullanma tarihi yazar, bir sorun bakalım oradaki satıcıya “Ne zaman kavruldu, paketlendi, ne zamandır burada duruyor?” diye. Ya size boş boş bakar, ya son kullanma tarihini size söyler, ya da “Bunlar bize böyle geliyor” der ve geçer. Deneyin bakın, o yüzden o kahve zincirlerinde yer alan son kullanma tarihli kahve paketlerinden uzak duruyoruz.

Şimdi aklınızda oluşan soru, “İyi de nasıl alacağız kahveyi o zaman?”.

Kahve Alırken Dİkkat

Şehrinizde var olan kahve çekirdeği satıcısını bulun ve kendinize en taze kavrulmuş olanları temin edin. Şehrinizde yoksa bu türden bir satıcı şehri hemen terk ediniz, nasıl olur da dünyanın sudan sonra en çok içilen içeceği olan kahvenin çekirdeklerini en tazesinden satan bir yer olmaz orada?

Şehri elbette terk etmeyeceksiniz, o zaman ya başka bir şehirden gelen tanıdınığızdan isteyiniz ya da internet. İnternetten alırken de kahveniz geldiğinde üzerinde ilk bakacağınız SKT (son kullanma tarihi) değil kavrulma tarihi olmalı, güvenilir bir yer olduğuna inanmak için.

Şimdi neden mi bu kadar çok taktım kavrulma tarihine. Çünkü bir kahve çekirdeğinin en uygun, en lezzetli, en taze, en dolu dolu, en keyifli, en çok tat alıcı içimi kavrulduktan sonraki 5 ile 15 gün arası olanıdır. Kavrulan kahvenin önce en az 48 saat dinlendirilmesi gerekir (ki ideali 5+ gündür), bu süreçte karbondioksit gazı dışarıya atılır. Beşinci günden itibaren espresso için, onuncu günden itibaren de filtre ve cafeteire (French press) için içime hazır hale gelir. Kavrulma tarihinden itibaren en fazla bir ay içinde tüketilen kahveler en taze kahvelerdir, ardından aromasını yitirmeye yani yaşlanmaya başlar, faydalı özelliklerini yitirir yani hücreler artık kendini yenileyemez, 6 aylık bir süreçten sonra da artık kahve değildir yani ölür.

Kavrulduktan sonra en fazla ama en fazla 3-4 aylık süreçtir bir kahvenin içilmesi gereken zaman.  Sonrasında içilen artık orjinal değildir. Sanki fabrika tatlandırıcısı ve boyasıyla satılan, doğal olmayan şekerler ve çikolatalar gibidir. Bir tat alırsınız ama sadece bir koku kalmıştır ve içtiğiniz aslında artık oldukça asitlidir, tehlikelidir de aynı zamanda. O yüzden kavrulma tarihine bakıp kendiniz belirleyiniz son kullanma tarihini.

Kahve Nasıl Saklanır?

Kahve saklama koşulları da kahvenin tazeliğini yitirmemisi için oldukça önemli. Kahveyi aldığınız paketlerin bir kısmının üzerinde bir delik görürsünüz, eğer varsa paketiyle beraber kahve çekirdeklerini muhafaza edebilirsiniz. Paket açıldıktan sonra bir hafta içerisinde tüketilmesi tavsiye olunur. Paket üzerindeki delik içeriye hava girmesini engellediği gibi içerideki gazı da dışarıya atıyor, özellikle de karbondioksit gazını.

Eğer aldığınız kahve üzerinde delik olmayan bir paketteyse paketi açtıktan sonra hemen hava geçirmeyen bir cam kaba alınız. Cam olsun lütfen efendim, plastik saklama kapları zamanla plastikteki zararlı maddeleri gıdalarınıza geçirir, üstelik plastikte saklanmış hiçbir gıda almayınız su dışında, onu da bulabilirsiniz cam seçiniz ama sakın ha kahve saklama amacıyla plastik kullanmayınız… konumuza dönelim. Hava geçirmeyen cam saklama kabında da en fazla bir hafta içerisinde tüketilmelidir kahve.

Delikli paketteki veya kahve saklama kabındaki kahve, ışık görmeyen bir yerde muhafaza edilmelidir. Bu yüzden mutfaklardaki dolaplar veya çekmeceler kahve saklama için en uygun yerlerdir ama hemen yanında da sarımsak veya soğan bulunmasın, biraz bağımsız bırakınız kahvenizi.

Şu demek oluyor ki paketinden açılan kahve o andaki en taze haliyle güneşsiz bir ortamda en fazla bir hafta içinde tüketilmelidir. Ayrıca bazen kahve paketlerinizi açtığınızda hafif yağlı hissedersiniz, bu güzeldir, bu sizi tedirgin etmesin, kahveniz tazedir, iyidir aslında bu şekilde olması.

Kahve Buzdolabında Saklanır mı?

Bazı yerlerde, hatta bazı kahve paketlerinin üzerinde “Buzdolabında saklayınız” gibi bir ifade var, sakın ha sakın. Buzdolabı nemli bir ortamdır ve kahve çekirdekleri nemi emer, kahve çekirdekleri içinde yoğunlaşan su kahvenizi öldürür, elveda.

Dondurucuda tutmak yine tavsiye edilen bir yöntem değildir ama tek bir şartla uygun olabilir. O da henüz açılmamış kahvenizi diyelim ki en fazla bir ay içinde açacaksınız derin dondurucuya koyabilirsiniz, koyarken de kesinlikle hava almayacak bir şekilde muhafaza ediniz ama bu saklama en ekstra şartlarda kullanılır, açılmış paketi sakın dondurucuya atmayınız.

Kahve saklama kurallarının temelinde havadan, nemden, sıcaktan ve güneş ışığından uzak tutmak yatar. Bunu lütfen unutmayın.

Kahveyi mümkün olduğunca taze alıp en kısa sürede esansını, aromasını ve tadını yitirmeden tüketerek içmek vücudunuza tarif edilemez bir rahatlık katacağı gibi sizi daha da mutlu kılacaktır, gerçekten.

Kahve Saklama 04

“Hayatımı kahve kaşıklarıyla hesaplıyorum”

T. S. ELIOT

Kahve Saklama ve Koruma Yöntemleri” yazısında 29 düşünce

  1. Hayrullah diyor ki:

    Merhaba filtre kahve makinesi ve bir ogutucuye sahibim.netten aldigim bir kavrulmus kahveyi filtre olarak icmek icin 10 gun mu bekleyecegim.neden 48 saat sonra zararli gaz atılıyor. Neden 6 gun daha bekleniyor.Ustelik 5-15 gun içinde kahve tuketilmeli diyorsunuz. Yani 10 .gunu beklersem 5 gunluk bir sure kaliyor taze kahve içmek icin.Dogru mu anliyorum

    • Caner Ceylan diyor ki:

      Merhabalar, oncelikle 5 gunluk gecikmeli cevap icin ozurlerimle.

      Kavrulduktan sonraki ilk 48 saat kavrulma esnasinda olusan zehirli gazlarin disari atilimi icin gereken suredir. Kahvenin kavrulmasi esnasinda 100 derecede ilk catlama duyulur ve bu esnada cekirdekteki su disariya atilir ve kahveye giren basinc artmaya baslar. Boylece kahve yavas yavas aromasini ve seklini almaya baslar. Ikinci catlama ise 204-232 derece arasinda olur ki bu kavurmanin ust siniridir (kavurma makinelerinde 400-446 fahrenheit arasi olarak da gecer ve daha uste cikmasi kahve cekirdeginin yanmasina neden olur). Bu ikinci catlama esnasinda da karbonoksit, karbondioksit ve nitrojendioksit gazlari kahve cekirdeginde belirir. Bu gazlarin olmasi hem kahvenin aromasinin ortaya cikmasina engel olur hem de saglik acisindan zarar verir. Zararli gazlarin tamamen kahve cekirdeginden atilmasi ve kahvenin kendi aromasini her yerine oturmaya baslamasi 24 ‘le 48 saati bulan bir surectir. Bu nedenle kavurma sonrasinda boyle bir bekleme sureci gerekmektedir.
      Kavrulma sonrasindaki 48 saatin ardindan yukarida belirttigim gazlarindan kurtulan kahve nemsiz bir ortamda bekletilirken artik yavas yavas aromasini ortaya cikarmaya baslar. Yavasca butun kahve cekirdegine suzulur, kahve cekirdegi de bir gida oldugu icin olgunlasma donemi olarak dusunebiliriz, yesil muzun sari olmaya baslamasi gibi. Kavrulduktan sonraki 5 gunun sonunda espresso kahveler icin icime uygun olmasinin nedeni espresso icimi icin kahve cerkirdeginin ince dedigimiz sekilde ogutulmesidir. Boylece su ogutulmus ince cekirdegin butun aromasini bir anda almaya baslar. Filtre kahve icin ise ogutme ince ve kalin arasinda oldugu icin kavurmadan sonraki 5. gunde tam olarak aroma salamaz cunku kahvenin her bir yerinde henuz belirmemistir aroma. Kahve cekirdeginin her yerine aromanin ulasmasi kavurmadan sonraki 10 gunu bulabiliyor ve bu andan itibaren filtre makineleri, aeropress, chemex, cafetiere icin uygun hale geliyor. 10 gun de gecti, icmek icin 5 gunumuz mu var? Bu 5 gun aromanin en ustte oldugu, kahvenin butun tatlarinin alindigi bir surectir, bundan sonra cok yavas bir sekilde oksijen ve nem alimiyla beraber aromasini kaybeder ve en fazla 3 aya kadar bir hayati daha vardir. Zaten maksimum sinir da kavurmadan sonraki 3 aydir (dilerseniz mail adresinizi verirseniz son aldigim kavrulmus kahve paketinde de kavrulma ve son kullanim arasinda belirtilen 3 aylik surec oldugunu gostere kisimlarin fotolarini atabilirim). Bu yuzden kahve alinirken son kullanma tarihine degil de kavrulma tarihinin en onemlisi oldugu vurgulanir. Kahve dogal bir sekilde hic koruma maddeleri olmadan paketlendiginden kendi kendini gelistirip korur. Filtre kahvede 200-250 ml arasi bir bardaga 10-14 gram kahve denk geldigini farz edersek 100gr kahve aldiginizda ve gunde iki defa ictiginizde zaten 5 gunde bitebilecegini gorebiliriz. Biraz daha fazla 250gr kahve alirsak ve birileriyle de paylasirsak yine 10 gun civarinda kahvemizi tuketiriz. Zaten ev kahveleri icin de onerilen 100-250 gr paketleridir ki en taze haliyle kullanilabilsin. Her gun kahve icmiyorsak dedigim gibi en fazla 3 aylik surecte tuketilmesi en uygun olanidir. Ancak eklemek gerekir ki kavurmadan sonraki 15. gunde icilen kahve ile 75. gunde arasinda icilen kahve arasinda bir aroma, tat ve lezzet farkini anlamak icin barista veya sommelier olmaya gerek yok. Kahve 3. aydan sonra ise artik her ne ortamda bulunursa bulunsun tazeligini kaybetmeye, eskimeye ve curumeye baslar.
      Kahve cekirdegi bir kirazin icinden ciktigi icin aslinda bir meyve olarak da anilabilir, yani bir gidadir. Nasil ki taze bir gida curumusune gore daha lezzetli ve sagliklidir, kahve icin de aynisini dusunebiliriz. Umarim sorularinizi bir nebze de olsa cevaplayabilmisimdir, tesekkurler okudugunuz ve yorumunuz icin.

  2. muhammed diyor ki:

    merhaba yazı çok güzel. ben uzun zamandır moka potumda kahvemi demliyorum fakat bende sütlü kahveleri daha çok sevenlerdenim. aklıma bisey geliyor fakat moka potum bozulur veya içini temizleyemem diye korkup ypamıyorum. moka potun su haznesine su yerine süt koysam moka potun içerisinde geçmeyen lekeler veya tatlar bırakma şansım kaçtır?

    • Omer Demir diyor ki:

      Muhammed Bey Selamlar,
      Bunu denemeyin, biliyorsunuz süt kaynadığında hem köpürür hem de kaymak tabakası oluşturur. Bunların filtreyi tıkama ihtimali çok yüksek, bu da içeride basınç artması ve moka pot’unuzun bir düdüklü gibi patlamasına sebebiyet verebilir. Evet bir emniyet subabı var ama o da tıkanacağı için hoş olmayan bir durum yaşayabilirsiniz. Sütle beraber kahveniz hazır olsun istiyorsanız muka express almayı deneyebilirsiniz. Sevgiler, selamlar

  3. Engin Dize diyor ki:

    Merhaba,

    markette kampanya sırasında Jacobs kahve ile birlikte teneke (metal) kutu veriyorlardı.
    bu kutunun için sarımsı parlak bir kaplama ile kaplı.

    Cam her zaman en iyisi ona şüphe yok.
    bu kutu için yorumunuz nedir?
    Jabos kahvenin lezzetini bozacak bir kutu yapmış olabilir mi?

    • Caner Ceylan diyor ki:

      Merhabalar,

      Oldukca gecikmeli cevabim icin oncelikle ozur dilemek isterim. Ben cevap verinceye kadar kahve tazeligini kaybetmeye baslamistir bile. Teneke kutularda uzun sure gida saklanmasi (tenekelerdeki konserve yiyecekler de aslinda dahildir, daha genis ve baska bir konudur) saglik acisindan cok faydali bir durum degildir. Teneke kutulari hava ile temas ettikleri andan itibaren metalin icine emdikleri butun gazlarin tekrar atilmasi temizlenme yoluyla bile mumkun degildir. Nem ile karisarak metal icine isleyen gazlarin yer ettigi metal kutularin kullanimi kusma, mide bulantisi, bas donmesi ve hatta kramp kasilmalaria dahi neden olabilir. Kahve cekirdeklerinin kavrulduktan sonra atmaya basladigi zehirli gazlar ve uzerindeki yaglanma da teneke kutulardaki metale isleyerek kahvenin surekli ayni ortamda yasamasina neden olur ki bu da istemedigimiz bir durum. Sanirim bu nedenle sarimsi bir kaplama konulmus olabilir, kahve cekirdeginin kavruldukta sonra olusturmus oldugu yagi emsin diye. Ama pek tavsiye ettigim bir saklama durumu degildir.

      Bunun disinda taze kahvelerin tazeliklerini kaybetmeden saklanmalari gerekmektedir. Jacobs kahvesinin acikcasi cok da taze olarak satildigini sanmiyorum. Uzerinde buyuk olcude son kullanma tarihi yazar. Kahveler icin yazimda da belirttigim gibi son kullanma degil, kavrulma tarihidir en onemlisi. Kahvenizi en taze haliyle icmek isterseniz size marketlerde satilan kahveleri degil de 3. dalga kahvecilerden elde edeceginiz kahveleri veya internet uzerinde en guvenilir sitelerden temin edeceklerinizi tavsiye ederim.

      Umarim yardimci olabilmisimdir gecikmeli de olsa. Size bol kahveli gunler dilerim.

    • Omer Demir diyor ki:

      Pelin Hanım Selamlar, Caner biraz yoğun ben cevaplayayım. Öğütme yapıldıysa ideal olmasa da yaptığınız doğru, çekirdekleri öğütmeden vakumlattıysanız daha da doğru. Afiyetle için Sevgiler

  4. dimetokavi diyor ki:

    Merhaba,

    Gecikmeli olarak yanıt verebildiğim için üzgünüm. Ancak maalesef bilgisayar başına geçemedim. Süreci kaldığı yerden anlatayım; Tüketici hakem heyetine başvurmadan sorunu hallettim.

    Bana en son, ürüne ödediğim paranın 3’te 2’si kadar ödediğim taktirde değişiklik yapabileceklerini söylemelerinden bir kaç gün sonra merkezlerini tekrar aradım. Durumu en başından -yukarıda anlattığımdan daha ayrıntılı bir şekilde- anlattım. Önlerinde zaten açılmış kayıt olduğu için mağduriyetime hak verdiler ve üst birimleriyle konuşacaklarını söylediler. Hatta yanlış hatırlamıyorsam, görüşme esnasında hatta bekletip yine üst birimlerine bilgi verdiler. Ben bu görüşmede -ve öncesinde yaptığım görüşmelerde- makineden çok memnun olduğumu ısrarla belirttim. Sayfanıza atıfta bulunarak olumlu yorum yaptığımı ve yaşadığım mağduriyeti de yazacağımı belirttim. Ne kadar nüfûz edebildi, bilemiyorum tabii..
    En son yaptığım görüşmeden bir ya da iki gün sonra Arçelik müşteri hizmetlerinden arandım; 50 TL karşılığında cihazı yenisiyle değiştireceklerini söylediler. Sürecin başında zaten servis, kargo ve KDV hariç 35 TL ödeyeceğimi belirtmişti karaf için. Ben de haliyle kabul ettim ve yaklaşık beş günde de cihazın değişimini tamamladım.

    Bu sancılı süre içinde Arçelik tarafından -servis ve müşteri hizmetleri- öğrendiğim cihaz yerli üretim değil. Evet altında zaten “Made In China” ibaresi var ama anladığım kadarıyla hiç bir parçası Türkiye’de üretilmiyor. Çünkü ilk önceleri İzmir’deki fabrikada üretilecek olan karaf, en son yurt dışından ithal edilecekti. Ve şu anda, hiç bir yerde bu cihazın, karaf gibi en kırılgan parçasının yedeği yok.

    Yol gösterici yorumlarınız ve destekleriniz için -tekrar- teşekkür ederim. Son olarak, cihazdan memnun ama servis ve müşteri memnuniyeti gözetmeyen firma mağduru olarak maalesef cihazı kimseye tavsiye etmiyorum.

  5. Hüsna diyor ki:

    Merhaba! Sitenizi bugün keşfettim ve kahve üzerinden yola çıkarak bunu bir genel kültür tadında aktarmanız ve yazılardaki sıkmayan bilgi akışı oldukça hoşuma gitti. Bu yüzden öncelikle tebrik eder ve bu hoş kokulu kahve yolculuğunuzda başarılarınızın devamını dilerim. Işinizi tutku ile yaptığınız aşikar. Soruma gelirsek ev için french press almak istiyorum fakat öğütücü için biraz daha makul fiyatlı alternatif ürünler tercih etmek istiyorum. Araştırmalarım sonucu Eminönü’nde Sözen Mağazaları’nda türk kahvesi öğütmek için uygun el değirmenleri olduğunu keşfettim üstelik french press için vida ayarlarını değiştirip modifikasyon yapabiliyorlarmış. Sizce evde kendi kahvemi yapmak için bu yöntem ve bu öğütücü uygun olur mu? Biraz uzun bir yazı oldu, ilginiz için şimdiden teşekkür ederim.

    • Omer Demir diyor ki:

      Hüsna Hanım Selamlar,
      Caner biraz yoğun sanırım ben cevaplamaya çalışayım, bu değirmenlerle kahve öğütmek ciddi meşakkatli ve kol yorucu. O nedenle mutlaka almadan önce bir deneyin. İnanın ki, ilk seferlerde keyifli gelse de misafiriniz geldiğinde 2-3 kişi için el değirmeniyle kahve öğütmek çok keyifli olmuyor. Sonrasında kendiniz için bile öğütmeye üşenir hale gelebiliyorsunuz. Belirttiğiniz tür değirmenlerin maalesef içindeki dişli sistem öğütmeyi kolaylaştırıcı şekilde dizayn edilmediği için ciddi kuvvet gerektiriyor. Ayrıca ayar içinde içindeki vidanın el kuvvetiyle göz kararı ayarlanması gerek. Bu nedenlerden ötürü tavsiyem otomatik değirmenlerden yana olacaktır. Delonghi KG79 deneyebilirsiniz. Manuel değeirmen düşünüyorsanız da denedikten sonra hario modellerini değerlendirebilirsiniz en azından onların dişli mekanizması daha hafif ve ayar dışarıdan standart ölçülerde yapılabiliyor.

  6. oğuz Toksöz diyor ki:

    Ömer bey selamlar, kahveyi seviyoruz ve güzel bir makine istiyoruz. Espresso,cappuccino,latte,Michael,filtre kahve yapabilen hangi ürünleri önerirsiniz? Teşekkürler.

    • Omer Demir diyor ki:

      Selamlar Oğuz Bey,
      Michael’ı bilemiyorum:) ama öncelikle makine inceleme yazılarımı okumanızı tavsiye ederim. Bu yazılarda bir çok makine hakkında fikrimi belirttim. Makineler hakkında aklınıza takılan sorular varsa gidermeye gayret ederim ama doğrudan şu makineyi alın dememi beklemeyin lütfen benden. Satın alacak buna para ödeyecek ve uzun yıllar kullanacak sizsiniz, mutlaka sizin kararınız olmalı
      Sevgiler

  7. İlker diyor ki:

    Merhaba,

    Yazınız için teşekkürler, ben genelde Starbucksdan çekirdek kahve alıyorum. Şu son bir iki ay da, firmanın kısıtlı süreyle çıkardığı Christmas Blend Vintage 18 alıp içiyorum. Yazıda bahsettiğiniz gibi kavurma tarihini bilen yok, pakette sadece üretim tarihi var ki onunda kavurma tarihi olmadığı belli…

    Çoğu, meşhur kahve zinciri yerlere sordum fakat kavurma tarihi ile ilgili bilgileri yok.
    İstanbulda kavurma tarihini öğrenip satın alabileceğimiz bir kahveci var mı ?

    Teşekkürler.

    • Omer Demir diyor ki:

      İlker Bey Selamlar,
      Caner İngiltere’de yaşadığı için buralardan biraz uzak kaldı. Sanırım ben yardımcı olsam daha mantıklı olacak:))
      Starbucks kahvelerinin üstünde yazan üretim tarihi, aslında kavrulma tarihi ve o paketler kavrulduktan en az 4 ay sonra Türkiye’de satışta oluyor. Açıkçası ülkemiz bu konuda oldukça gelişti, çok başarılı kavurucular var. Starbucks da kahvelerini aşırı kavurduğu için ben çooook uzun zamandır kullanmıyorum. Size direk şuaradan alın demeyeyim zira birini söylesen diğerine ayıp olacak. emailinizi bir kontrol edin.
      Sevgiler

  8. Kerem diyor ki:

    Merhaba Ömer Bey,
    Buzdolabının içindeki nem seviyesi sanılan aksine dışarısından oldukça düşüktür. Kahve saklama konusunu bir kez daha düşünmenizi tavsiye ederim.

    • Omer Demir diyor ki:

      Kerem Bey Merhaba,
      Buzdolabının nem oranı düşüktür bu konuda haklısınız. Ama kapalı kapta koyduğunuz her ürün soğuduğunda bünyesindeki nem yoğuşur ve paket dışına çıkamadığı için de bu nem paket içinde sıvı oluşturur. Paket içinde koymadığınız ürünlerde ise bu nem buzdolabı tarafından yoğuşturulur ve genelde motor üstünden tekrar ısıtılarak havaya salınır.
      Şu halde kahveyi buzdolabında saklamak istiyorsanız elbette karar sizin, ama ya ağzı açık koyup hava/oksijenle temasa göz yumacak ve kahvenizin buz dolabında nasıl hızlıca bayatladığına şahit olacaksınız ya da kapalı pakette koyup kahvenizin ıslanmasını kabulleneceksiniz ve her dolap dışına çıkartıp paketi açtığınızda içine dolacak olan havadaki nem dolaba koyduğunuzda tekrar yoğuşacak.
      Tavsiyeniz için teşekkür ederim ama benim kararımda bir değişiklik yok.
      Sevgiler

  9. alize vatan diyor ki:

    Ustadım merhaba. Kahvenin her türlüsünü seviyorum ama espresso benim için ayrı bir yerde.Bu yüzden eskiyen makinemin yerine bir espresso makinesi almak istiyorum.Ayrıca ülkedeki pandemi nedeniyle fazla para da harcamak istemiyorum. Sorum şu ki İlly x7.1 diye bir marka var fiyat olarak 1700 tl civarında bu fiyatı karşılayabilecek durumdayım.Diger bir ihtimalde delonghi dedica .Siz hangisini önerirsiniz yada başka marka tavsiyeniz var mı.Teşekkürler,İyi günler…

  10. Doğal diyor ki:

    Kavrulmuş çekirdeği de paket açıldıktan sonra en fazla 1 hafta mı saklayabiliyoruz yoksa bu yazdığınız öğütülmüş çekirdek için mi? Eğer öyleyse kavrulma tarihi de çok anlamlı olmuyor; 10 gün önce kavrulmuş çekirdeğin paketini açınca bir haftada tüketmek gerekiyor, değil mi?

    • Omer Demir diyor ki:

      Merhabalar,
      Yanlış anlaşılmaları engellemek için şöyle bir özet geçeyim. Kahve çekirdeği kavrulduktan sonra idealde 5-7 gün dinlendirilir. Çekirdek halde kalması kaydıyla sonraki 3 hafta içinde tüketilmesi en iyisidir (ideali ilk hafta). 2 aya kadar da tatminkar bir saklama sağlanır. İçindeki havayı alsanız dahi (vakumlayarak almaktan bahsetmiyorum) paketi her açtığınızda en azında üstteki çekirdekler hava ile temasa geçeceği için paketi açma kapama sayısı arttıkça bu süre de azalır. Öğütülmüş çekirdek ise açıkta durduğu taktirde bir kaç saat içinde tüketilmelidir. Havası alınmış bir ambalajda (vakumdan bahsetmiyorum) hiç açılmamak kaydıyla 2 hatta 3 güne kadar tatminkar sonuçlar verir. Bu nedenle bir vakum makineniz varsa tatile kampa vs giderken tek demlemelik paketler halinde öğütülen kahveyi vakumlayıp paketlerseniz tatiliniz boyunca güzel kahve içebilirsiniz. Asıl konu oksijenle temas yüzeyini azaltmaktır. Çekirdek halde kaldığında oksijenle temas yüzeyi daha az olacağı için tazelik süresi daha uzun olur.
      Umarım açıklayıcı olabilmişimdir,
      Sevgiler

  11. UMUT KARATAŞ diyor ki:

    Omer hocam , iyi güzel de bu meletlerin çekirdekli hali genelde 1 kg halinde satılıyo biliyosun :) nasıl biz bunu 2 3 haftada tüketelim 1 kg çekirdekli kahveden 140 küsür fincan çıkıyormuş, günde neredeyse 7 fincan eder yahu :)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir